Çin polisi, sosyal medyada yayımlanan bir videoda, dünyanın dört bir yanında yaşayan Uygur Türklerini hedef aldı. Uygur Türkleri, geri dönmeleri ve teslim olmaları için tehdit edildi.
Çin yönetimi, Uyghuristan‘daki baskı, soykırım ve asimilasyon politikalarını genişletiyor. Bu kapsamda, yurtdışında yaşayan Uygur Türkleri, Çin polisinin sosyal medya aracılığı ile yayımladığı video ile tehdit edildi. Küstah açıklamalar yapan Çin polisi, Uygur Türklerine geri dönmeleri için baskı yaptı.
UYGUR DİASPORASINDAN UYARI
Yurtdışında yaşayan Uygur diasporası ise Çinli polislerce yayımlanan bu videonun, Çin’in gerçek yüzünü gösterdiğini söyledi. Ayrıca Uyghuristanlılar, bölye bir faşist rejimden dünyaya barış ve huzur gelmeyeceği konusunda uluslararası toplumu uyardı
UYGHURISTAN’DA BİR SOYKIRIM YAŞANIYOR!
Çin Halk Cumhuriyeti hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da topyekûn bir halk, asimilasyona ve soykırıma uğradı ve bugün halen uğramaya devam ediyor.
Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Uyghuristan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler, bu baskının kurbanı olmaya devam ediyor. Uyghuristan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Uyghuristanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise Çin Komünist Partisi, kültürel soykırım uyguladığı Uyghuristan’daki toplama kamplarında, milyonlarca insanı yasa dışı bir şekilde alıkoyuyor. Çin hükumeti, toplama kamplarında ve ceza kamplarında insanlık dışı şartlarda tutulan Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri dünya kamuoyundan gizliyor.
ÇİN TOPLAMA KAMPLARI
Uyghuristan’da Uygur Türkleri başta olmak üzere diğer Türk halklarından milyonlarca kişi suçsuz yere toplama kamplarına alınmaktadır. Halen bu baskı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Tanıkların ifadelerine göre tutuklular, işkenceya uğruyor, sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşıyor. Kampta tutulanlara, ne olduğu belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. İnsanlar, burada tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor, kadınlar toplu tecavüze uğruyor.
GENÇ NÜFUS KAMPTA YOK EDİLİYOR
Milyonlarca genç, Uyghuristan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalarda zorunlu köle işçi olarak çalıştırılıyor. Uyghuristan’da bir çoğu toplama ve çalışma kamplarına gönderildikten sonra geride kalanlar insanlar, siyasi propagandaya maruz kalıyor, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya zorlanıyorlar. Kamplarda kadınlar kısırlaştırılıyor, hamilelere zorla kürtaj yaptırılıyor ve genç kadınlar da Çinlilerle evliliğe mecbur ediliyor.
Ailelerinden koparılan 1 milyona yakın çocuk, toplama kamplarında asimile ediliyor. Çince konuşmaya, Çince yaşamaya, Çinliler gibi beslenmeye zorlanıyorlar.
TÜRK VE İSLAM DEĞERLERİ HEDEFTE
Uyghuristan’da milli ve dini kültür mirasları yok ediliyor, Uygur tarihi ve kültürüyle ilgili kitaplar yakılıyor. Türk-İslam mimarileri ve tarihi şahsiyetlerin türbeleri, heykelleri yok ediliyor. İnanç özgürlüğü hiçe sayılıyor. Camiler yıkılıyor. Kutsal kitap, Kur’an-ı Kerim yakılıyor. Namaz kılmak, oruç tutmak kampa alınma nedeni olarak gösteriliyor.
Türkiye başta olmak üzere yurt dışı ülkelerde okumuş, seyahat etmiş olmak ya da sadece bunları yapan birinin akrabası olmak bile toplama kampına alınma veya hapse atılma nedeni olabiliyor.
Uyghristan Azatliq Teskilati